Category Archives: Book Review

Book Review: Religion, Identity and Power: Turkey and the Balkans in the Twenty-First Century by Ahmet Erdi Özturk

While there is comprehensive literature on the role of religion in society (Mardin, 2006) terrorism (Juergensmeyer, 2008) regime characteristics (Menchik, 2016) and political parties (Layman and Layman, 2001); how it impacts “state identity” is a question that has received little attention. Öztürk’s book fills the gap by focusing on the role of religion shaping state identity by focusing to the case of Turkey with a historical approach. The book’s central puzzle is to investigate religion–state relationship as a crucial characteristic of “state ideology, identity and power” (Öztürk, 2020, p.12). By looking at Turkey’s Directorate of Religious Affairs, known as Diyanet’s influence in four case studies, the book builds a portrayal of the dynamics of change in state identity. It looks at how do these changes manifest themselves in various areas such as foreign policy orientations and preferences of home and host countries. 

While the book’s primary focus centers on the influence of religion under the AKP, it also sheds light on the significance of religion in shaping Turkish state identity. The initial chapters review the “institutional continuity” of the Diyanet, highlighting the contributions of different leaders in shaping this institution over time. Similarly, one of the strengths of this book lies in its examination of the processes of change, specifically how Turkey’s evolving foreign relations have influenced the perspectives of the host states. The author argues that the transition from a “secularist identity” to a religious one has profoundly impacted the dynamics of interaction. Furthermore, this emphasis on identity is intertwined with the importance of interests.

Drawing upon rich data accumulated over four years of fieldwork, the author demonstrates how religious soft power shapes Turkey’s foreign policy. The book shows the intricate relationship between religion and foreign policy by providing insightful anecdotes and reflections. For example, the author shares encounters with Bulgarian state officials who initially welcomed the input of the Diyanet. In the case of Albania, the book highlights Turkey’s role in exacerbating divisions among the country’s various Islamic factions.

The book offers a valuable contribution to understanding Turkish cultural diplomacy and its impact on state identity. It successfully bridges the gap in the existing literature by analysing the interplay between religion, foreign policy, and state identity.

The book addresses the growing interest in Turkey’s foreign policy and provides an on-the-ground focus on its identity and how it is manifested in the Balkans. The extensive fieldwork conducted in multiple countries adds originality, facilitates useful comparisons, and provides a compelling narrative about Turkey’s foreign policy identity. The insights gathered from interviews are valuable to researchers, especially given the challenges of data collection in a polarised political environment. Even though the author shares his reflections and how he is perceived by the actors in the field, there could have been more emphasis on reflexivity, and more reflections on power from the field dynamics. This would have provided the reader with a broader understanding of the fieldwork dynamics.

Bibliography

Bellin Eva (2008) Faith in Politics: New Trends in the Study of Religion and Politics” World Politics, Volume 60, Number 2

Juergensmeyer Mark (2008) Global Rebellion: Religious Challenges to the Secular State, from Christian Militias to al Qæda, University of California Press

Layman, G., & Layman, G. C. (2001) The great divide: religious and cultural conflict in American party politics.

Mardin, S. (2006) Religion, society, and modernity in Turkey. Syracuse University Press.

Menchik, J. (2016) Islam and democracy in Indonesia: Tolerance without liberalism. Cambridge University Press.

Siyah Kadınları Okumak: Claudia Rankine

George Floyd’un ölümünden sonra başlayan yeni dalga Siyah Hayatları Önemlidir protestoları ile birlikte kurumsal ırkçılık, ırk, sömürgeciliğin mirası, sosyal adalet, polis şiddeti, cinsiyetçilik ve kesişimsellik [1] kavramları üzerine artan bir tartışma başladı.

George Floyd “nefes alamıyorum” derken öldürülen ilk siyah Amerikalı değildi. Bitmeyen bir döngü içinde gerçekleşen bu ölüm ve niceleri öfkeyi ve dayanışmayı hakim kıldı ve kılmaya devam ediyor. Bu süreci ve kavramları anlamak için siyah kadın yazarları okumak gerekiyor.

Son zamanlarda artan protestolar ile birlikte siyah yazarları ve ırkçılığı anlatan kitapları okuma çağrıları ve okuma listeleri yapıldı. Bunların içinden James Baldwin’in eserleri, Reni Eddo-Lodge’un “Neden Artık Beyazlarla Irkçılık Üzerine Konuşmuyorum” (Why I’m No Longer Talking to White People About Race) kitabı, Angie Thomas’un “Verdiğin Nefret” (The Hate U Give) romanı gibi kadın yazarların kitapları öne çıktı.

Claudia Rankine siyah olma, siyah bir kadın olma durumunu, ırkı ve ırkçılığı, en iyi anlatan kadın yazar ve akademisyenlerden biri. Daha çok şiirleri, zaman zaman oyunları ve gazete köşelerinde yazdığı günlük ırkçılık hikayeleri ile tanınıyor.

Ben Rankine ile 2015 yılında 9 kişinin hayatını kaybettiği Charleston, Güney Carolina siyahi kiliseye düzenlenen saldırıdan sonra New York Times’da ele aldığı yazı sayesinde tanıştım [2]. O yazısında siyah olma halinin sürekli yasta olmak olduğunu söylemiş ve siyah kadınların hikayelerini anlatmıştı. Yazının şu bölümü özellikle çarpıcıydı:

“Sadece siyah olduğunuz için öldürülebileceğinizi bilmenin günlük zorluğunu kopyalayabilecek gerçek bir empati hali yok: eliniz ceplerinde olduğu için değil, müzik çaldığı için, ani hareket yaptığınız için, arabanızı sürdüğünüz, gece yürüdüğünüz, şu caddeye, o binaya girdiğiniz için değil… “

Rankine bu yazısında “Siyah Hayatları Önemlidir” hareketinin belki de en iyi tanımlarından birini öne sürüyordu. Ona göre siyah hayatlar güvencesizlik içinde yaşamaya devam ettikçe, bu hareket yas tutmaya devam edecekti. Yas tutarak unutmayı engelleyecekti.

Vatandaş

Bu videoda Rankine kitabından bir bölüm okuyor.

Rankine Vatandaş (Citizen) olarak bilinen Citizen: An American Lyric şiir kitabında kendi tecrübelerinden başlayıp, başka siyah (ve bazen beyaz) hayatları da bir araya getirerek uzun bir şiir yazıyor. Kitabın ilk bölümlerinde, isim verilmeden anlatılan bir okul hikayesinde “bilinçsiz ırkçılığın” ne olduğunu gösteriyor:

“O bir istek yapmadığı sürece konuşmuyorsunuz ve daha sonra sana güzel koktuğunu ve yüz hatlarının beyaz bir insanınkine benzediğini söylüyor. Sen onun senden kopya çekmesine izin verdiğin için teşekkür ettiğini ve neredeyse beyaz bir insandan kopya çektiği için daha iyi hissettiğini düşünüyorsun.”

Bir çok ödül alan bu kitap farklı vakalarla siyah karşıtı ırkçılığın Amerikan kültüründe nasıl var olduğunu gözler önüne seriyor. Rankine kitabının adını Vatandaş koymasının nedeninin toplumda kimin o statüye sahip olduğuyla ilgili bir soru sormak olduğunu söylüyor. Vatandaş Serena Williams’ın [3] maruz kaldığı ırkçılık ve cinsiyetçiliği, Trayvon Martin’in ölümü, daha çok yoksul ve siyahların etkilendiği Katrina Kasırgası sonrası yaşanan hükümet ilgisizliğini ve farklı seslerin tanıklığını bir araya getiriyor.

Beyazlığı Yeniden Düşünmek

Şiir kitapları ve akademik çalışmaları Rankine’in gerçek bir değişimin gerçekleşmesi için beyazlığın anlaşılması gerektiğini gösteriyor. Rankine bir söyleşisinde beyazlığın hakimiyetini sürdürmesi için merkezileştirildiğini, paranoyasını, şiddetini ve öfkesini hiçbir zaman sorgulamadığını söylüyor. Ona göre bu döngü aynı şekilde yıllardır işliyor.

Rankine son yıllarda beyazlığın ve beyaz ayrıcalığının anlaşılmasına odaklanıyor. Yale Üniversitesinde Beyazlığın İnşası dersini veriyor [4] ve yazılarında beyazlığı anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. Geçtiğimiz sene New York Times’da çok ses getiren “Beyaz Erkekler Ayrılacakları Hakkında Ne Düşünüyor” teması altında bir yazı kaleme aldı. Bu yazıdan ve o yazıya gelen tepkilerden de yola çıkarak “Yardım” isimli bir tiyatro oyunu yazdı. Rankine o yazısında ve oyunda Business Class sıralarında siyah bir kadının beyaz erkeklerle gerçekleşen karşılaşmalarını anlatıyor. Rakine yolculuk sırasında onlara kendi ayrıcalıkları hakkında ne düşündüğünü soruyor ve onların ayrıcalığını zaman zaman ekonomik duurm ile bağdaştırdığını, sorumluluk hissetmediklerini ve göremediğini açığa çıkarıyor.

Siyah Kadınları Okumak

Rankine bir mülakatında “siyasi ve sosyal dünyamın dinamiklerini içermeyen özel bir dünya yok” demişti ve o dünyayı eserlerinde görmek mümkün. Rankine, kurumsal gücün, ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin dinamiklerini, ayrıcalığı en iyi anlatan yazarlardan biri. Yazılarında kaybedilmemesi gereken hayatları, ve beyazlık çalışmaları özellikle görünmeyen ırkçılığın nasıl işlediğini gösteriyor. Siyah olma, ve siyah kadın olma durumunu anlamak için siyah kadın yazarları daha da okumak ve tanımak gerekiyor. Umarım onu ve yazılarını daha çok görebiliriz.

Notlar

[1] Kimberlé Crenshaw’ın geliştirdiği kesişimsellik kavramı “siyah kadınların deneyimlerini şekillendirirken, ırk ve cinsiyetin birbiriyle etkileşime girdiği” şekilleri inceliyor. Crenshaw’ın bu konuyu ele aldığı bir yazının Gizdem Akdur tarafından çevirisi okunabilir.

[2] Rankine’in bu yazısı New York Times’ın internet sitesinden okunabilir ya da dinlenebilir.

[3] Rankine kitabın yayınlanmasından sonra New York Times Magazine’de Williams ile bir mülakat yapıyor.

[4] Rankine’in birkaç hafta önce beyazlığı tartıştığı bir mülakat.

Book Review: Theorizing Social Movements

9780745307145

Joe Foweraker’s book Theorizing Social Movements is a compelling introduction to social movement theories and how they relate to a certain region in the world which in this case in Latin America.

About the Author 

As his page in Oxford University demonstrates, Foweraker has been leading research on democracy and social movements with a focus on Latin America. He edited Encyclopedia of Democratic Thought and a co-authored  Governing Latin America. His current research deploys classical democratic theory to analyze the nature of Latin American democracy. His latest book is Democracy and its Discontents in Latin America.